2 Kasım 2021 Salı

 2021 YAZ KİTAPLARIMIZDAN 

( KUSURSUZ KADININ PEŞİNDE/ PSİKANALİTİK ÖYKÜLER-3

VAMIK D. VOLKAN VE J. CHRİSTOPHİER FOWLER)


KİTAP HAKKINDA

Kusursuz Kadının Peşinde, dünyaca ünlü psikiyatr Vamık Volkan'ın analiz öykülerinden biri. Bu kez terapi koltuğunda, yaşamı boyunca "ideal" kadını aramış 57 yaşındaki başarılı işadamı Hamilton var. Vamık Volkan, kitapta Hamilton adıyla andığı analizanıyla, 5 yıldan uzun süren analiz öyküsünün tümünü detaylarıyla anlatıyor. Kusursuz Kadının Peşinde, daha önce okurlarla buluşmuştu. Genişletilmiş bu basımı diğerlerinden ayıran, meslektaşı J. C. Fowler'ın Vamık Volkan'la yaptığı, öykü boyunca süren ve analize ışık tutan söyleşisi. Bu kitap: Psikanaliz sürecinin neleri ortaya çıkardığını ve insan yaşamını nasıl değiştirdiği ortaya koyan bir kaynak. Bizlerin yaşamıyla da bağ kurarak hayatımızı gözden geçirmemizi sağlayan, çocuklarımıza "işkence odaları" yaratmamız için bir uyarı. Sadece bireysel geçmişimizin değil, tarihsel olayların da öznel yaşamımızı etkilediğini gösteren bir örnek. "Bir insan yıllarca, haftada dört kez bir psikiyatra neden gider"in yanıtı. Psikiyatri öğrencileri ve meraklıları için, usta bir psikiyatrın analiz sürecinde nasıl davrandığını, nelere dikkat ettiğini, analizanıyla nasıl bir ilişki kurduğunu gösteren doğru bir kaynak. "Umarım benim gibi, okur da Hamilton'un iyileşmek için büyük cesaretle verdiği savaşıma hayran kalacak ve duygulanacaktır." Vamık D. Volkan

VAMIK D. VOLKAN KİMDİR?

Vamık Cemal Volkan (1932, Lefkoşa), Kıbrıs Türkü psikiyatri profesörü.

Lefkoşa'da dünyaya geldi. Kıbrıs İslam Lisesi'nde okudu; son sınıftayken çıkan isyanla adı değişen Kıbrıs Türk Lisesi'ni bitirdi. Türkiye'ye geldi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1956'da mezun oldu. Türk vatandaşı olamadığı için çalışma şartları zordu.

Chicago'ya gitti. Üç ay sonra babasından gelen mektupta, en yakın arkadaşının Kıbrıs'ta bir eczanede milliyetçi Rumlar tarafından öldürüldüğünü anlatan gazete kupürü çıktı. On yıl Türkiye ve Kıbrıs'a dönemedi.

2002'ye kadar 45 yıl Virginia Üniversitesi'nde ders verdi. 18 yıl üniversite hastanesinin başhekimliğini yaptı.

Kırk kitap çalışması yaptı ve 400'ü aşkın bilimsel makale yayımladı. Psikolojik çatışma ve kimlik konularında sayısız araştırma ve saha çalışması gerçekleştirdi. Psikopolitik teoriler ve dünyanın sorunlu birçok yerinde barış için yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi. Ayrıca yazar Ferhat Atik tarafından biyografisi "Kendi divanında bir psikanalist" isimli kitapta yazılmıştır.

2002 yılında emekliye ayrıldıktan sonra yılın 4 ayını Kıbrıs'taki evinde geçirmektedir. Prof. Volkan Tel Aviv Yitzak Rabin Merkezinin ilk konuk bilim adamıdır. Boston Hukuk fakültesininde aynı şekilde konuk profesörüdür.

Kitapları:

  • Nesne İlişkileri Kuramı Çevresinde Gelişim ve Organizasyon (1992)
  • Psikanaliz Yazıları (1992)
  • Politikal Psikoloji
  • Etnik Terörismin Psikolojisi (1993)
  • Depresyonun Psikodinamik Etiyolojisi (1994)
  • Psikoanaliz Öyküleri
  • Bilinçdışında Kardeşler ve Psikopatoloji
  • Ölümsüz Atatürk: Yaşamı ve İçdünyası
  • Türkler ve Yunanlar (1994)
  • Kanbağı: Etnik Gururdan Etnik Teröre (2000)

Psikoanaliz kitapları:

  • Kozmik Kahkaha (2002)
  • Atlarla Yaşayan Kadın (2003)
  • Kadın Tiryakisi olan Adam (2004)
  • Psikoterapide Nesne İlişkileri (2007)
  • Özsevinin Dokusu (2007)
  • Fanustaki İnsanlar (2009)
  • Divanda Kılıç Dövüşü (2010)
  • Gidenin Ardından
  • Kayıptan Sonra Yaşam

Politik psikoloji kitapları:

  • Kimlik Adına Katillik (2007)
  • Kıbrıs-Savaş ve Uyum (2008)
  • Osmanlı’nın Yasından Atatürk’ün Türkiye’sine: Onarıcı Liderlik ve Politik Psikoloji (2010)
  • Atatürk/Anatürk: Mustafa Kemal’in Yaşamı, İç Dünyası, Yeni Türk Kimliğinin Yaratılışı ve Bugünkü Türkiye’deki Kimlik Sorunları (2010)


KOZMİK KAHKAHA

Çocukluğunda geçirdiği örseleyici deneyimlerin izleriyle başa çıkmaya çalışan Jane in öyküsünü anlatıyor.

Psikanalitik tedavi sürecini, psikiyatri dışındaki insanlar tarafından anlaşılıp değerlendirilmesini sağlıyor.

Jane nin uzun ve zahmetli psikanaliz yolculuğu, cinselliğe, hayata, aşka, kendisi ve başka insanlarla ilişkilerine bakışını değiştirmesinin, hayatı “yük” olmaktan çıkarıp yaşamaya değer kılmasının öyküsü.

 

DİVANDAKİ DÜŞMANLAR

Siyaset psikolojisi ve  anı kitabında Vamık VOLKAN , okuru savaşın dünyasına götürüyor. Ofisinden çıkıp daha geniş bir dünyaya atılan nadide bir psikanalist VOLKAN.  Liderlerin akıl dışı şiddeti teşvik etmek için seçilmiş travmaları nasıl kullandıklarını, gelecekte yaşanabilecek şiddet olaylarını engellemek için ise toplumların yas tutmaya ihtiyacı olduğunu anlatıyor.

KÖRÜ KÖRÜNE İNANÇ

Bosna savaşından İsrail –Filistin çatışmasına, köktenci terörden 11 eylüle ve intihar bombacılarına dek hepimizi yakından ilgilendiren sorunları inceliyor.

Atatürk ten Stalin e, Mandela dan Miloseviç e, Bin Ladin den Bush a toplumları yönlendiren liderler ve kişilikleri üzerine eşsiz bir inceleme.

ATATÜRK ÜN PSİKANALİTİK BİYOGRAFİSİ

ÖLÜMSÜZ ATATÜRK

ATLARLA YAŞAYAN KADIN

“Kocaman kötü leke” diyor kendisine bu kadın. Uzun zamandır atlarla ve diğer hayvanlarla uyuyor.kıyafetindeki hayvan pisliği lekelerini çıkarmıyor. Şizofreni tanısı konulmuş genç bir kadını anlatıyor.

KAYIPTAN SONRA YAŞAM

Neden bazılarımız yasın tamamlanması için gereken acı verici ve zorlu psikolojik uzlaşmaları yapabiliriz de bazılarımız yapamaz?

Neden bir zamanlar en yakınımızın ölümü ya da boşanma gibi daha yıkıcı kayıpların yasını tutabilmişken, yaşamımızın bir döneminde bir evcil hayvanın ölümü yada çocoğun üniversiteye gitmek için evden ayrılışı bizi keder içinde bırakır ve bir teselli bulamayıp kendimizi kolumuz kanadımız kırılmış gibi hissederiz?

Yas ve keder ile yaratıcı süreç arasındaki bağlantıları açıklıyor.


KİTAPTAN ALINTILAR

"kadınla ilk çıktığında onu melek olarak görüyordu. Ne var ki zaman içinde kadın onun gözünde tam tersi oluyor, melek şeytana dönüşüyordu."

"Bir kadın bir an 'melek' oluyor, hemen ardından bir 'cadıya' dönüşebiliyordu. Aynı kişi nasıl olup da aynı anda hem sevilen bir 'melek' hem de nefret edilen bir 'cadı' olabilirdi?"

"Veikko Tâhkâ’ya ( 1984 ) ya göre, kişi yitirdiği birinin veya bir şeyin ardından yasını başarılı bir şekilde tamamladığında, o yitirilmiş bireyin veya şeyin imgesi yas tutanın zihninde “geleceksiz” bir anı haline gelir..."

"...çocukluğunun "iyi” ve "kötü" annelerini temsil ediyordu."

"Atalarımızın savaşlarda çektiği ıstıraplar onların ölümüyle yada savaşın bitmesiyle ortadan kalkıvermez, etkisini çocukları üstünde sürdürürler..."

"... anne-babamızı ve hangi tarihsel olayların içine doğduğumuzu seçemeyeceğimizi bir kez daha anımsatır. Bununla birlikte, kendi çocuklarımıza karşı davranışlarımızın bütün sorumluluğunu üstlenebilir ve onların çocuk Hamilton'un sık sık gönderildiği işkence odasını tanımamalarını sağlayabiliriz."

"Bir kadın onu reddettiğinde asla ondan vazgeçemiyordu."

"...Hamilton bir oyun yazarı gibiydi; ancak bir tekrarlama zorlantısının ağır baskısı altındaydı. Birçok farklı karakterin( örneğin kadınları) olduğu çok sayıda oyun yazıyordu,,, ancak oyunları aynı sonla biten aynı öyküye odaklanıyordu."

"...Hamilton'un yüzünde korkmuş bir çocuğun yardım çağrısını görüyordum. Bu, bazı çökkün kişilerin sergilediği o yoğun 'çaresiz yakarış'tı."

"Yaşamının törenlerle dolu olduğunu fark ediyordum, hem de saplantı boyutta..."

"...Görüyorsunuz ki anne-babasının onu cezalandırması onun aklını çok karıştırmış."

YORUMLARIMIZ

KUSURSUZ KADINI ARARKEN KENDİNİ BULAN ADAMIN HİKAYESİ

Dr. Volkan Hamilton’un bu bağımlılığını anlamak için çocukluk yaşamına Hamilton un hayatındaki ilk kadınlarla olan ilişkisini inceliyor.

Ailenin üçüncü çocuğu olan Hamilton sadece on sekiz ay boyunca evin bebeği olarak kalabiliyor. Annesinin memesinden, sütünden mahrum kalması ve sonunda da annesinin uzunca bir zaman süren lohusa depresyonuna yakalanmasıyla Hamilton ilk reddedilmişliği, ilgisizliği, sevgisizliği tatmıştır.

Hamilton annesinde kaybettiği ilgiyi, şefkati, bakıcısı Abigalli de bulmuştu, fakat bu da kısa sürdü. Abigail bir Cuma izne çıkar ve bir daha dönmez.

Dört yaşındaki küçük adam bir kez daha terk edilmişti. Kimse kalbinde açılan yaranın farkında değildi.

Yaşamının geri kalanını sevilmiş ve terk edilmiş olma psikolojisini korumuş ve simgesel olarak bu örtüyü tekrarlayıp durmuştu.

Hamilton ı kendisi yapan diğer etken ise dönemin çocuk yetiştirme üzerine çalışan Alman doktor Schreber in zorba, şiddet yanlısı önerileriydi.

Hamilton ve ağabeyi “işkence odası” adını verdikleri oda da babası tarafından kayışla işkenceye maruz kalıyordu. Bu işkenceler yüksek ahlaklı çocuklar olmalarının gerekliliği olarak görülmekteydi. Annesinin bu şiddete sessiz kalışı, kimi zaman babayı şiddet uygulamaya teşvik edişi anneye karşı öfke duymasına neden oluyordu.

Babası “bu senden çok benim canımı acıtıyor” diyordu.

Kitap genel itibariyle çocukluk döneminde yaşanılan olayların insanın geri kalan yaşamına nasıl yansıdığı üzerinde duruyor. Çocuğun gelişiminde sevgi ve şefkatin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Kitap mutlu sonla bitiyor.

Hamilton kadınını buluyor ama “kusursuz” değil, herkes gibi.

 

183. Sayfa Veikko Tahka ya göre, kişi yitirdiği birinin veya bir şeyin yasını başarılı bir şekilde tamamlamadığında, o yitirilmiş bireyin veya şeyin imgesi yas tutanın zihninde “geleceksiz” bir anı haline gelir…

Keyifli okumalar/ Demet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder